Sayın Erdoğan'ın, 'bıdenopoulos' İle Dostluk Ve İşbirliğini Güçlendirme Hedefi'

ABD'nin sözde demokrasi, insan hakları, özgürlükler adına Afganistan ve Irak'a yönelik 21 yıllık işgal
planları, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da dolaylı olarak müdahil olduğu vekalet savaşları ve Türkiye dahil
birçok ülkeye yönelik uygulamakta olduğu acımasız ekonomik ve askeri müeyyideler, Amerika'yı gün
geçtikçe dünyanın gözünde daha çok itibarsızlaştırmaktadır.

Bütün bunlara rağmen, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme
Komitesi(TASC) tarafından New York'taki Rockefeller Center'da Pazar günü düzenlenen akşam
yemeği etkinliğinde yaptığı konuşmada; “Ankara'nın ulusal güvenliğiyle ilgili konularda farklılıklara
rağmen Türkiye ve ABD'nin birçok bölgesel ve küresel konuda benzer duruşlara sahip olduğunu,
kendisinin ve ABD Başkanı Joe Biden'ın iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğini güçlendirme
konusunda anlaştıklarını” ifade etmesi büyük paradoks oluşturmaktadır.

Şöyle ki; ABD Başkanı Joe Biden’ın, 1915 Ermeni Soykırım Kararı’nın tanınması ,Kuzey Suriye’de ‘Kuşak
Devleti’ kapsamında ana gövdesini PYD’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçlerine desteğinin
artarak sürmesi, Adalar Denizinde Yunanistan’a olan dolaylı desteği ve Dedeağaç'ta deniz ve hava
üsleri oluşturması, Dedeağaç limanının askeri kapasitesinin artırılmasına yönelik büyük gemilerin
barınabileceği şekilde genişletilmesinin planlanması, GKRY’ne yönelik silah ambargosunun tamamen
kaldırılması, Rumların silahlandırılması, Temsilciler Meclisi Demokrat Çoğunluk lideri Nancy Pelosy’nin
son Ermenistan ziyareti sırasında verdiği talihsiz demeçler ve sözde “soykırım” anıtı önünde timsah
gözyaşları dökmesi bir bakıma ABD’nin Türkiye’ye yönelik politikasının sinopsisi niteliğindedir.

Bugün özellikle Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta ve Adalar Denizi’nde Kıbrıs’ta ve Adalar Denizi’nde
uluslararası anlaşmaların hiçe sayılarak Türkiye aleyhtarı adımların atılması ve Yunanistan’ın ABD ve
AB güçlerini arkasına alarak hiçbir uzlaşmaya yanaşmaması ve sürekli olarak hükümeti tavizkar
politikalara zorlaması Sayın Erdoğan’ın, ABD Başkanı Joe Biden ile bölgesel ve küresel konularda
‘dostluk ve iş birliği’ açısından anlaştıklarını ifade etmesi tamamen farsi teatral bir yaklaşımdan öteye
gidememektedir.

Türkiye'nin dört bir yanını kuşatarak, bölgesel barış ve istikrarı ortadan kaldıran ABD ile hangi
konularda ‘dostluk ve iş birliği’ tesis edildiğinin açıkça ifade edilmesi gerekmez mi?

Coğrafyamızda ABD öncülüğünde dengeler yeniden kurulmaya çalışılırken, ‘bir gece ansızın gelebiliriz’
söylemi ile salt kısır siyasi döngünün beyinlere yeniden kodlanmasına yönelik bu girişimin hiçbir fayda
getirmeyeceği artık aşikardır.

Yeniden Refah Partisi olarak şunu ifade etmek isteriz ki, sonu ‘çıkmaz yol’ olan ve sadece günü
kurtarmaya yönelik bu ve benzer yaklaşımlı payanda nitelikli politikalar yerine, dış politikada, Milli
Görüş çerçevesinde hareketle, yeniden yol haritasının düzenlenmesi ve Türkiye’yi dört bir tarafından
çevreleyerek etkisiz hale getirmeye çalışan Biden duruşlu dış politikalar ihdas etmek yerine, kendi
milli politikalarımızı önceleyecek ABB menşeli değil, Türkiye'nin çıkarlarına hizmet edecek olan dış
politika anlayışı yeniden hakim kılmayı amaçlıyoruz.