Danişmendliler Devleti'nin ikinci hükümdarı ve Anadolu'nun Türkleşmesinde önemli bir figür olan Melik Gazi'nin mumyalanmış bedeni, tarih boyunca görülmemiş bir kaderle yüzleşti. Kayseri'deki türbesinde yüzyıllardır ziyaretçilerini ağırlayan Melik Gazi'nin cesedi, batıl inançlar ve şifa arayışları çerçevesinde talan edilerek zarar gördü.Kayseri Anadolu Haber'in daha önceden gündeme getirdiği olayı ünlü gazeteci Yılmaz Özdil de çarpıcı örneklerle gündeme taşıdı. Gazeteci Yılmaz Özdil’in yeniden gündeme taşıdığı bu olaylar, Türkiye’de büyük bir ilgiyle karşılandı ve halk arasında ciddi bir tartışma başlattı.



Efsaneler ve Özdil’in anlatımıyla şifa arayışı
Gazeteci Yılmaz Özdil, halk arasında nesilden nesile aktarılan ve mumya üzerinde yaratılan efsaneleri yeniden gün yüzüne çıkardı. Özdil’e göre, Melik Gazi türbesine gizlice giren insanlar, çocuk sahibi olamayanların Melik Gazi'nin bedeninden alınan parçalarla yapılan ‘çorba’yı içerek hamile kalabileceklerine inanıyordu. Ayrıca, mumyadan diş kopararak çay gibi kaynatılıp içilmesi, hatta bunun cinsel gücü artırdığına dair söylentiler dahi vardı. Özdil, bu olayları anlatırken Anadolu'da bir mumya olmanın bile ne kadar zor olduğunu ironik bir dille vurguladı.Melik Gazi türbesindeki tahribat
Melik Gazi'nin 900 yıllık mumyasının, 1935'ten itibaren parçalanmaya başlandığı ve 1978'de türbede çıkan bir yangında zarar gördüğü biliniyor. Özdil’in gündeme getirdiği efsaneler ise, bu tarihi yapının uğradığı tahribatın halk arasında nasıl mitler ve batıl inançlarla beslendiğini ortaya koydu. Bu efsaneler, Anadolu'nun derin kökleri olan halk inançlarıyla birleşerek, Danişmendliler Devleti'nin güçlü hükümdarına ait bu değerli eserin nasıl zarar gördüğünü gösteriyor.