Bu hafta Çocukluğumuzda bayram günü başımızdan geçen tatlı bir hatırayı nesir halinde sizlere sunmak istiyorum malum önümüzde bir Kurban Bayramı var.Şimdiden Tüm Müslüman aleminin bayramı mübarek olsun.
TOMARZA DA BAYRAM SABAHI .
Yıllar önce bir bayram sabahıydı.
Kahvaltıyı yaptık.Sokağa koştum.
Şeref'le Muharrem sokaktaydı.
Dediler ki Muhacirlerin bağlarına gidelim
Ağaçlardan kayısı erik talan edelim.
Yayan beş kilometre kadar yürüdük,
İleride çok güzel meyve dolu ağaçlar gördük.
Muharrem hemen bir ağaca çıktı.
Hem yedi hem de ağacı sallaya sallaya çırptı.
Ben de bir ağaca çıktım Şeref de başka bir ağaca çıktı.
Kendimizden geçtik hem yiyor hem kazağımızın içine dolduruyorduk.
Bu ara etrafa da bakıp gelenleri gözlüyorduk.
Muharrem bağırdı bir hacı emmi geliyor.
Şeref de seslendi, bayram ya bayramlaşmak istiyor.
Hacı emmi eli arkada bize doğru yaklaştı.
Muharrem de bu esnada hayırlı bayramlar deyip elini uzattı.
Amca ne acımasızmış meğer elinde yaş çubuk vardı .
Muharrem çubuğu yiyince hacı ya küfürü nasıl saydırdı.
Çubuk yeme sırası bize gelince topukladık hemen,
Pusatlı yoluna çıkacaktık kestirmeden.
Kazaklarımız içinde kaysıyla erikle koşuyoruz.
Lan bu hacıda nirden çıktı, diye birbirimize soruyoruz.
Maaşallah hacı da asfalta kadar kovaladı bizi.
Arkamızdan bağırıyor bir dahakine gebertirim sizi.
Meğer hacı bağın bekçisiymiş
Muharrem'in yüzüne tarifsiz bir acı sinmiş.
Yaş çubuğu yiyince onunda aklı başına gelmiş,
Bir daha bayram günü hırsızlığa gitmek de neymiş.
Biz de pişman olduk mübarek günde yaptığımıza.
Hayatım boyunca hiç unutmadım hep aklımda.
Oğlum HELAL ye, HELAL kazan , HARAM A el uzatma.
Sevdiklerinle beraber Bayramı bayram gibi yaşa.
Selametle...